SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 806 >>

باب: سقاية الحاج.

75- Hacılara Su Verme Hizmeti

 

حدثنا عبد الله بن أبي الأسود: حدثنا أبو ضمرة: حدثنا عبيد الله، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنهما قال:

 استأذن العباس بن عبد المطلب رضي الله عنه رسول الله صلى الله عليه وسلم: أن يبيت بمكة، ليالي منى، من أجل سقايته، فأذن له.

 

[-1634-] İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: "Abbas İbn Abdülmuttalib, Mina gecelerinde, hacılara su verme hizmetinde bulunmak amacıyla Mekke'de gecelemek için Hz.Nebi'den izin istemiş, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona bu konuda izin vermişti.”

 

Tekrar: 1743, 1744, 1745

 

 

حدثنا إسحق: حدثنا خالد، عن خالد الحذاء، عن عكرمة، عن ابن عباس رضي الله عنهما: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم جاء إلى السقاية فاستسقى، فقال العباس: يا فضل، اذهب إلى أمك، فأت رسول الله صلى الله عليه وسلم بشراب من عندها. فقال: (اسقني). قال: يا رسول الله، إنهم يجعلون أيديهم فيه. قال: (اسقني). فشرب منه، ثم أتى زمزم، وهم يسقون ويعملون فيها، فقال: (اعملوا، فإنكم على عمل صالح). ثم قال: (لولا أن تغلبوا لنزلت، حتى أضع الحبل على هذه). يعني: عاتقه، وأشار إلى عاتقه.

 

[-1635-] İbn Abbas r.a. şöyle anlatır: "Resulullah su dağıtılan yere gelip su içmişti. Bu sırada Abbas oğluna, "Ey Fadl, annene git de, yanında bulunan içecekten versin sen de Resûlullah'a getir" dedi.

 

Hz.Nebi, "Bana su verin" buyurdu.

 

Abbas, "Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar zemzem kuyusunun içine ellerini sokuyorlar" dedi.

 

Efendimiz, "(Bana bu) sudan verin" buyurdu ve o sudan içti.

 

Daha sonra zemzem kuyusunun yanına gitti. Bazı kimseler orada kuyudan su çıkartıyor ve İnsanlara veriyordu. Hz. Nebi onlara, "Çalışın, siz salih bir amel yapmaktasınız. Eğer kalabalıklaşmayacak olsaydı, ben de iner (kovanın ipini) şuraya koyup (su çekerdim)'' buyurdu. Bu sırada eli ile omuzunu işaret etmiştir."

 

 

AÇIKLAMA:     Ata’, hacılara verilen suyun zemzem olduğunu söylemiştir. Ezrakî şöyle der: "Abdümenaf, kova ve benzeri kaplarla Mekke'ye su taşırlar ve bunları, Kabe'nin avlusundaki deri kaplara boşaltırlardı. Daha sonra bu işi oğlu Haşim, ondan sonra da Abdülmuttalib yapmıştır. Zemzem kuyusu açılınca Abdülmut-talib kuru üzüm ile zemzemi karıştırıp nebiz yaparak insanların içmesi için dağıtırdı."

 

İbn İshak şöyle anlatır; "Yönetim Kusay İbn Kilab'a verilince, hıcace (Kabe'nin kapıcılığı ve anahtarlarının korunması), sikaye (hacılara su dağıtımı), liva (sancaktariık), rifade (hacılara yemek dağıtmak) ve daru'n-nedve görevleri ona verilmişti. Daha sonra oğulları bu konuda anlaşma yapmışlardı. Buna göre, Abdümenaf, sikaye ve rifade hizmetini; diğer iki kardeş ise kalan hizmetleri yürütecekti. Abdülmut-talib'ten sonra sikaye hizmetini oğlu Abbas üstlenmiştir. Abbas o gün, kardeşlen içinde en genç olanı idi. İslam geldiği zaman bu hizmet hala onda idi. Hz. Nebi de bunu onaylamıştır. Bugün de bu hizmeti Abbas oğulları îfa etmektedir.

 

Mekke'de gecelemek konusunda verilen ruhsat hakkında alimlerin farklı görüşleri vardır. Bunlar içinde en güçlü olanı Şafiîlere ait şu görüştür. "En doğrusu, bu hükmün ne onlara ne de sikaye (hacılara su verme) hizmetine mahsus olmasıdır. Bu hadis, kamu yararına hizmet yürütenlerin bu kapsamda olduğuna delil olarak getirilmiştir."

 

Ne Hz. Nebi'in ne de ailesinin (bu sudan) içmesi haramdır. Çünkü Abbas, zemzem suyunu hacılara ikram etme hizmetini bu yüzden yapmaktadır. Resûlullah da söz konusu sudan içmiştir.

 

İbnü'l-Müneyyir, "Haşiye"de, şöyle kaydeder: "Böyle durumlarda, söz konusu hizmetin, kamu yararına sunulduğu kabul edilir. Bu, zenginler için bir hediye, fakirler için ise sadaka olarak kabul edilir."

 

Başkasından su istenebilir.

 

Daha evla bir maslahat söz konusu İse kişi, kendisine sunulan ikramı geri çevirmemelidir.

 

Hacılara su vermek, özellikle de zemzem ikram etmek teşvik edilmiştir.

 

Bu hadis,  ashabın,  Hz. Nebi'e uyma konusunda ne kadar hırslı olduğunu göstermektedir.

 

Yiyecek ve içecekleri çirkin görmenin kötü olduğu görülmektedir.

 

İbnü'l-Müneyyir, "Haşiye"de, şöyle der: "Bu hadis, eşyada aslolanm temizlik olduğunu göstermektedir. Çünkü Resûlullah insanların elini sokmuş olduğu bir suyu içmiştir."

 

 

باب: ما جاء في زمزم.

76- Zemzem Suyu İle İlgili Bilgiler

 

وقال عبدان: أخبرنا عبد الله: أخبرنا يونس، عن الزهري: قال أنس بن مالك: كان أبو ذر رضي الله عنه يحدث: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (فرج سقفي وأنا بمكة، فنزل جبريل عليه السلام، ففرج صدري، ثم غسله بماء زمزم، ثم جاء بطست من ذهب، ممتلئ حكمة وإيمانا، فأفرغها في صدري ثم أطبقه، ثم أخذ بيدي فعرج إلى السماء الدنيا، قال جبريل لخازن السماء الدنيا: افتح، قال: من هذا؟ قال: جبريل).

 

[-1636-] Enes İbn Malik r.a. şöyle nakleder: Ebu Zer' (r.a.) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu anlatmıştır: "Mekke'de iken (evimin) çatısı yarıldı ve Cebrail indi. Göğsümü yardı. Sonra göğsümü zemzem suyu ile yıkadı. Daha sonra içi hikmet ve iman dolu altın bir kap getirerek göğsüme boşalttı ve göğsümü kapattı. Sonra elimden tuttu ve dünya semasına yükseltti. Cebrail dünya semasının görevlisine: "Aç" dedi. Görevli, "Kimsiniz?" diye sorunca, Cebrail, "Ben Cebrail'im" dedi."

 

 

حدثنا محمد، هو ابن سلام: أخبرنا الفزاري، عن عاصم، عن الشعبي: أن ابن عباس رضي الله عنه حدثه قال: سقيت رسول الله صلى الله عليه وسلم من زمزم، فشرب وهو قائم. قال عاصم: فحلف عكرمة: ما كان يومئذ إلا على بعير.

 

[-1637-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e zemzem ikram ettim, O da ayakta iken içti."

 

Asim, "İkrime, o gün Hz. Nebi'in deve üzerinde olduğuna dair (yani ayakta içmediği konusunda) yemin etti" demiştir.

 

Tekrar: 5617

 

 

AÇIKLAMA:     Buhari'ye göre, zemzemin fazileti konusunda onun şartlarına uyan bir hadis sabit olmamıştır. Bu konuda Müslim'de yer alan, Ebû Zerr'den nakledilen bir hadiste, "(Zemzem) yemeklerin hasıdır" buyurulmuştur. Tayalisî de, Müslim'deki rivayete ek olarak, "(Zemzem) hastalığın şifasıdır" ilavesini nakletmiştir. "Müstedrek" adlı eserde İbn Abbas'tan "merfû" olarak nakledilen bir hadiste, "Zemzem suyu ne için içilir ise onun içindir" buyurulmuştur. Hadiste geçen ravîler sika (güvenilir) kimselerdir. Bu hadisin, mürsel olup olmadığı konusunda ihtilaf edilmiş ise de mürsel olması daha doğru bir görüştür.

 

Zemzem suyu, "bol" olduğu için "zemzem" olarak adlandırılmıştır. "Çok su" anlamında, "ma' zemzem" tabiri kullanılmaktadır.

 

İbn Mace'de şöyle bir ifade yer alır: "Asım, "Ben bu olayı İkrime'ye söyleyince İkrime, Hz. Nebi'in bunu yapmadığına yani ayakta su içmediğine, çünkü onun o sırada binek üzerinde olduğuna dair yemin etti" demiştir."

 

Daha önce, Ebu Davud'da yer alan, İkrime'nin İbn Abbas'tan yaptığı bir nakilde, İbn Abbas, "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem devesini çöktürdü ve iki rekat namaz kıldı" demiştir. Belki de Resûlullah devesinden indikten sonra zemzem içmiştir.

 

Belki de İkrime, Hz. Nebi ayakta içmeyi yasakladığı için bu şekilde karşı çıkmıştır. Ne var ki Buhari'nin Hz. Ali'den yaptığı bir rivayete göre, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) ayakta iken su içmiştir. Bu durumda yapılan fiilin, ayakta su içmenin caiz olduğunu göstermek amacıyla yapıldığı yönünde bir yorum yapmak gerekir.